Nazar Boncuğu


Nazar boncuğu üretiminin temelinde nazar inancı yatar. İlk çağlardan bu yana, büyünün ve nazarın kötü etkilerine inanış, aynı zamanda bu etkilerden kurtulma yöntemlerinin de araştırılmasına neden olmuştur. Nazar inancı birçok toplumda görülür. Antropolog Alan Dundes'e göre nazarın merkezi Orta Doğunun çöl ve yarı çöl bölgeleridir. Batıda Sümer'den Mısır'a, oradan Yunanistan'a, Roma'ya yayılmış; bütün Avrupa'yı kaplamıştır. Doğuda Hindistan'a geçmiş, güneyde Büyük Sahra'yı sarmıştır. Dundes, nazar inanışının Hindistan'dan öteye gidemediğini iddia eder. Yeni Zelanda, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika yerlilerinde görülmediği, bu bölgelerdeki insanların nazar inancıyla Avrupa kültürü yoluyla tanıştıklarını ileri sürer.

nazar boncuğu

Bazı kişilerin bakışında bulunduğu kabul edilen, kıskançlık veya hayranlıkla,  bakıldığında insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eşyalara zarar verdiğine inanılan kuvvet ya da uğursuzluk nazar olarak tanımlanır. Bakıştan kaynaklanması nedeniyle nazara bazı yörelerde göz değmesi, göze gelme, kem göze uğrama gibi adlar verilir. O nedenle nazar boncuğuna da göz boncuğu denir.

Nazarlıklardaki temel amaç, zarar verici kötü ve güçlü bakışı yani nazarı başka ilgi odağına çekmektir. Yurdumuzda kullanılan nazarlıkların başında da nazar boncuğu gelir. 

Boncuğun özellikle göz şeklinde olması "benzeşim kanunu" ile açıklanabilir. İlkel insanların birbirine benzer şeylerin aynı olduğunu düşünüp krunma çaresi olarak kötü şeyin aynısını veya benzerini kullanmaları benzeşim kanunudur. Kötü gözlerden korunmak için göze benzeyen nazarlıkların kullanılması da aynı düşünceden kaynaklanır.

Yazar: Hakan Sinan Mete, Kültür Araştırmacısı.

Kaynak: İzmir Türk Kültürü Araştırmaları

 


Yorum ekle